Monday, March 31, 2014

FerahFeza ve Enkaz



Craft'ın Garaj'ını izler izlemez Enkaz'ın biletlerini de almak için hemen telefona sarılmış ve Mart ayına kadar tüm biletlerin tükendiğini öğrenmiştim. O yüzden Cumartesi günü başka bir tiyatro için yer ayırttım. Ama o da ne? Öğlen iPad'de gazete okuyup, arada bir de Twitter haberlerini kontrol ederken Craft Tiyatro'nun "Bu akşamki Enkaz oyunumuz için 5 kişilik yer açılmıştır" tweet'ini gördüm ve elbette bu fırsatı kaçırmayarak biletlerden ikisini kaptım. Artık bir hafta içindeki ikinci Craft buluşmasına da hazırdım. 






Kutlamaya bahane arayan bizler için Enkaz'a o günün öğleninde bilet bulmak yeterince iyi bir bahane oldu. Birkaç saat içinde cin tonik eşliğinde "denesek, denesek, nereyi denesek" konuşması yapıyorduk.:) Ve bir süredir aklımda olan, hatta bir kere öğlen gitmek isteyip, akşam açıldığını öğrenerek kapısından döndüğümüz FerahFeza'yı deneyelim dedik. İstanbul'da -ve özellikle Karaköy'de- denenecek mekanlar listesi bir türlü azalmıyor farkında mısınız? Şikayetçi değilim elbet, ama bu durumun seyahat ve yemek gibi keyif konularını bile bir süre sonra görev adamı ciddiyetiyle deneyimlemeye başlayan benim üzerimde biraz da olsa baskı yarattığı doğrudur: "Eyvah! Bir sürü yeni yer açılmış ve hiçbirini görmemişim!" :)






ferahfeza ve enkaz 1






Neyse, bırakalım bu minik şımarıklıkları da gelelim FerahFeza'ya. Mimarlar Odası'nın teras katına çıkıyorsunuz. Terasta olduğunuz için leb-i derya bir manzara göreceğinizi sanmayın ama, çünkü öndeki binaların engeline takılarak ancak kesintili bir manzaraya sahip olabiliyorsunuz. Çalışanlar dozunda ilgili ve güleryüzlüler. Yemekleri ise bir harika. Gerçi o enfes küçük soğuk tabakları ve küçük sıcak tabaklarından ana yemeğe yerimiz kalmadı ama bu kadarı bile yetti o menüde her şeyin ne kadar leziz olabileceğini anlamamıza. Bir tek fasulye micmerini çok özellikli bulmadığımı söylemeliyim. Onun dışında söylediğimiz trüflü patlıcan salatası, üzerinde pekmez ve susam gezdirilmiş yufkaya sarılı keçi peyniri, baharatlı kalamar ve humusumsu yatağında servis edilen karidesler muhteşemdi. Biz akşam 18:00 gibi erken bir saatte orada olduğumuz için yer bulma sorunumuz olmadı. Ama siz akşam gitmeden mutlaka rezervasyon yaptırın derim. Ve mutlaka da gidin, çok güzel bir yer. 






Karnımızı doyurduğumuza göre ruhumuzu doyurma zamanı geldi. Artık saat 20:30'da başlayacak Enkaz'ı bekliyoruz heyecanla. Ve yine beklediğimize fazlasıyla değen bir oyun var karşımızda. 






ferahfeza ve enkaz 2




10 kişinin hayatından bir kesite tanıklık ediyoruz. Kendi anlattıkları hikayeler var. Biri bir kafede oturmuş birlikte olduğu adamı bekliyor mesela, bir diğeri bebeğini aldırmış, biri üniversitedeki evli hocasıyla aşk yaşamış, biri çok komik olduğuna inandırılmış ve amatör bir stand-up'çı olarak tutunmaya çalışıyor, vs. Sıradan gibi görünen bu hikayelerin kişinin ruhunu enkaz altında bırakmış olduğunu anladığımız o anı, o çözülme noktasını adeta nefesinizi tutarak izliyorsunuz. Galiba en etkilendiğim -ve hatta dağıldığım- hikaye Gözde Kansu ve İbrahim Aslan'ın Ölüler Diyarı oldu. İkinci favorim ise ilk sırada yer alan Sırılsıklam Hoşlaşma'ydı. Berrin Şeker Civil'in oyunculuğuna bayıldım. Aslına bakarsanız bu genç oyuncuların hepsinin oyunculuklarına bayıldım. Dekor, kostüm, müzik, vs yardımı olmaksızın tamamen insanın iç dünyasındaki dalgalanmaları yansıtmak çok zor iş olsa gerek. Ve hepsi de bunu çok iyi başarmışlar. Craft Tiyatro benim için bu sezonun favorisi olmaya devam ediyor. Mart'ta yeni oyunlarında da buluşmak üzere şimdilik onları hoşça bırakıyorum.:)

Henüz tanışmadıysanız Craft'le mutlaka en kısa zamanda tanışın. İki oyununu da kesinlikle görmenizi tavsiye ediyorum. Biletler Biletix'ten veya gişeden telefonla alınabilir. Tel0212-249 22 23 - 0545-249 49 67


Şimdiden iyi seyirler...














No comments:

Post a Comment