'Elvis'i sattık, yerine Beatles'ı aldık' diyen eski Tottenham kalecisi Erik Thorstvedt'in sözü, şu sıralar İngiltere'de revaçta. Sattığı kadarını harcayan takım orta saha ve hücum hattındaki kaliteyi Bale'ın tek başına kattığından çok daha fazlasıyla artırdı. Paulinho ve Roberto Soldado sezon başından itibaren çok iyi katkı verirken, son haftalarda Christian Eriksen ile uçuşa geçtiler. Şimdilik Nacer Chadli, Erik Lamela ve Etienne Capoue sırasını bekliyor, ön tarafta Gylfi Sigurdsson'un varlığı Tottenham hücum hattınının etkinliğini tamamlıyor. Ayrıca kiradan dönen genç oyunculardan sağ açık Andros Townsend ve sol bek Danny Rose da yeni birer transfer sayılır.
Takımın en önemli parçalarında biri de kaleci Hugo Lloris. Sezonun geri kalan bölümünde açık ara ligin en iyisi olan Fransız kaleci, Milli Takım'a gittiğinde hatalı goller yese bile Tottenham'da oynadığı her maçta kalitesini tekrar tekrar gösteriyor. Kaleci tekniği çok iyi ve arka tarafın lideri. Andre Villas-Boas'ın takımının bu sezon oynadığı 10 resmi maçta yalnızca 2 gol yemesindeki büyük paylardan biri ona ait.
Chelsea günlerinde, bilhassa sezon başı dönemde oyunu fazlaca önde oynama çabası kaynaklı sorunlar yaşayan Villas-Boas, kadrosunu büyük ölçüde yenileyen Tottenham'da yeni sezonun ilk etabını başarıyla geçti. Önceliği topa sahip olmaya ve defansif organizasyona verdi, az risk alarak oynadı ve takım düşük skorlu maçlar kazanarak yükseldi. Şüphesiz, bundan sonrası daha kolay. Gareth Bale'ın adını anan yok, bundan sonra daha atak bir takıma dönüşebilirler. Jose Mourinho'nun da dediği gibi, artık Tottenham'ın da şampiyonluk şansı var.
Tottenham (4-2-3-1): Lloris; Walker, Dawson, Vertonghen, Rose; Paulinho, Dembele; Townsend, Eriksen, Sigurdsson; Soldado.
Noat Samisa
02.10.2013
No comments:
Post a Comment